19 Şubat 2010 Cuma

Müptela Gözlere




Müptela ela gözlere
istifa yaşam yoluna,
elveda mutlu günlere;
gezmiş görmüş okunmuş saf salt demimde
eriyor da kalemimde
sönüyorum gözlerinde,
bitiyorum...
ve bittim.
bir ömür sonraya da ufuk çizgisi görünmüyor
kar fırtınası soğuna
alışamadım da yokluğuna
her soluğunda sol yanında
yanımda olmanı istedim.
deste deste desteledim
aheste aheste yürüdüm deniz kenarında sensizlik kör kuyu
sensizlik son şafak...
doğmamış bebeğe bel bağlamak
ağlamak güzelimmm.
''erkek'' gibi ağlamak
ağlamak bütün vucudumla
ağlamak sızınla.
başımda ağarmakta siyahlar
kör kapılar üstümde duvarda demir parmaklıklar şeklinde
Resmin ben içindeyim.
suçum kör gözümle görmek seni
ah seni ah seni
bir seni bilirim ben seni
dudağındaki kırmızını anağındaki gamzeni
yakma beni daha dağlar kızı
söyle sende bilirmisin beni
artık ya ayağının altından al kalbine çıkar
yada yerin yedi kat dibine alaşağı sok beni
ki ki ki:;
elinden ölümüm nail olsun
elinden dirilişim fail olsun...
halkım gibi seviyorum seni....................

13 Şubat 2010 Cumartesi

dedim gitti

şiir tazeliğinde dilimde kaldın
sarmaladım yorgan yaptım çırılçıplakcasına
ruhumun derinliklerine seni
kah estim dalgalandım sancınla sızladı sızılarım
kah duruldum su oldum yine düşün aklıma düştü
kalbim 3.5 bmp.artık yazılı değil yazgılarım
kim biliridi kim diyebilirdi
kurşun geçirmez bu kalp içinde taşıyacak seni
dar edecek sonra kalbimin mahzenini
kim görebilirdi red'in diğer yüzünü
göğsünde taşıdığı boş aşk kapzesini.
bana bunlarla gelme dedi ısrarlıydım aşkla geldim
bilirsiniz gönül sarhoş gözler mayhoş buhranlı
karşıdaki zanlı şu karşında dimdik duran selvi ağacı
kadar sakin ama şiddetli ,sonra yağmur yağdı...
yapraklar daha renkli
gözlerin ışıl ışıl
ben uykudayım mışıl mışıl
ilk kabusum sen, ilk rüyam sen
ilk başımın belası ,sen ilk göz ağrım .
gevşe aşk gevşe dilim gevşe
yüreğim son biletini dahi satmış bir gişe
ah sennnnnn.. ne diyeyim bu işe
aşk de meşk de zevk de ahenk de



dedim gitti.

2 Şubat 2010 Salı

hazin kız



canlandı birden duvara çakılan bi çivi gibi ruhum
ateşine ateşle karşılık verdi
sevgi için belkide yalan içindi
niçin solmadan durdu dalında güller ise
sustu kursağımda o vakit takılan bülbüller ise
sende anlamışsızdır sana kalkan bu gemi
çoktan kayboldu köpükleriyle limanımdan denizlere
yollarda engeller vardı yok değil
kömürler bitse giysiler yakılacaktı o anda
ulaşacaktı sana san gemi ister gündüz ister karanlıkta
ilgisine kurban olmuş gözlerin sessiz vuslatı gibi
bizlerde onu bekleyen rahibe değilizki !!
aşık olmayalım...
gözlerimizde yaş yok değil sefil değiliz hiç sanma
haber aldım canandan gemi görünmüş ufukta
sevin di diye haykırdım benim adıma şafaklara
hani demiştim ya ''hazin kız'' olgularıma aşığım
meğer ki gönlümü bilmeden sermişim
uzak okyanuslarda engin görünen alçaklara!!!